Son Durak Neresi
Zemheri bitti bitecek, yine bahar gözlerini kırpıyor bize. Akıllara mazinin kesitleri geliyor bazen. Bazen dikensiz bir gül gibi hayal oluveriyor bazen çepeçevre dikenli bir gül. İnsan en çok maziden neyi unutmaz acaba? Ellerine batan dikenleri mi yoksa onlara rağmen rayihasını aldığı gülü mü? Belki de o vakitte neye ihtiyacı varsa onu hatırlıyordur kim bilir.
Geçmişin kaderindir derler, geçmişini kendin yazarsın peki nasıl yazdık acaba gecmişimizi. Unutulacak dünler olarak mı yoksa var olacak günler olarak mı? Herkesin farklı bir cevabı vardır muhtemelen, ee ne de olsa eşref-i mahlukat bu. Ben nasıl yazdım acaba, zaman zaman bunu tefekkür etmeye gayret ederim. Bazen kör kuyuya düşmüş gibi bakakalırım bazen vaha gibi görürüm. Ama tek değişmeyen heralde beni bugüne getirdiğidir.
"Pes et veya etme. Olmuş olanla veya olacak olanla çok ilgilisin. Dün artık tarih oldu. Yarın ise bir bilmece ama bugün sana hediyedir bunun kıymetini bilmek gerekir."
Kung Fu Panda'da çok güzel bir sahneydi. Yarını da dünü oluşturan biziz aslında. Eğer düne takılı kalırsak dikenler kanatacak, yarın dünden kötü olacak, yarına takılı kalırsak yine dünü mahvedeceğiz, burda bir paradoks oluşuyor gibi halbuki kilit taşı 'an' dır. Bugünü yaşarsan yarının daha ferah, dünün daha güzel rayihalı olacaktır.
Bugün bir şeyler yazasım geldi, ne kadar anlaşılır oldu bilemiyorum. Arada geliyorlar bana da, onlarla da iyi geçinmek gerek..
Kalın sağlıcakla🙋🏻♂️
Yorumlar
Yorum Gönder